Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesinde yer alan doğasıyla ünlü butik bir şehir olan Artvin’in birbirinden farklı zengin doğal güzelliklerine sahip, karagölleri, şelaleleri, zengin bitki örtüsü, kayak pisti, sınır kapısı sayesinde yıl içerisinde yerli ve yabancı olmak üzere birçok turist ağırlayan şehrimizin, bu güzelliklerinin tanıtılması için Gündem Artvin olarak yazı ‘Artvin’i Tanıyalım’ konulu yazı dizisine başladık.Yazı dizimizin 3’üncü durağı, atmaca avcılığı, hamsi tavası ile ünlü Arhavi ilçemiz.
Arhavi, Karadeniz kıyısında, şirin bir ilçe.
ULAŞIM
Arhavi-Hopa arası uzaklık: 11 km. Batısındaki Fındıklı ile arasındaki uzaklık ise, 15 km. İl merkezi, Artvin’e uzaklık ise: 86 km. Rize il merkezine uzaklık ise: 100 km.Karadeniz sahil otoyolu üzerinde bulunuyor.
TARİHİ
Yörede: MÖ.831 yılından itibaren, Urartu egemenliği görülür. MÖ.200-150 yılları arasında: Roma imparatorluğu, yöreyi, Armanya krallığı adı altında kendisine bağlar. Bu durum: MS.532 yılına kadar sürer. Bu dönemde: Doğu Romalılar bölgede egemen olmasına rağmen, Türkmen İlbeyleri de etkinliklerini sürdürmüş.625-630 yılları arasında: Hazar Türklerinin egemenlikleri görülür. 1050 yılından sonra ise, yörede Selçuklu ve Osmanlı egemenlikleri görülür. 1471 yılında, Fatih Sultan Mehmet, Trabzon’daki Pontus İmparatorluğunu ortadan kaldırınca, bu topraklar, Osmanlı devletine kalır. 1915 yılında, Ruslar bölgeyi işgal ederler. Ancak, Çarlık Rusya’sının iç işlerinin karışması nedeniyle, Rus kuvvetleri, 1918 yılında bölgeden çekilirler. 12 Mart 1918 tarihinde, Arhavi kurtulur.
İlçe, 1954 yılında, ilçe statüsü kazanmıştır.
İsim öyküsü: Arhavi ismi: Arkabi isminden türemiş ve günümüze Arhavi olarak gelmiş.
Atmaca Avcılığı
Arhavi yöresinde büyük önem taşır. İlçe genelinde yapılır. Ağustos ayında başlayarak, Ekim ayı sonuna kadar süren atmaca avında: yakalanan ve evcilleştirilen atmacalar, bıldırcın avında kullanılır ve av mevsimi bitince, tekrar doğaya bırakılırlar.
ARHAVİ KÜLTÜR VE SANAT FESTİVALİ
Arhavi yöresine gidecekseniz, gidiş tarihinizi festival tarihine denk getirmenizde yarar var. Çünkü: burada, Ağustos ayının ikinci yarısı başında, güzel bir festival düzenleniyor. Bu festivalde: ünlü sanatçılar konserler veriyor, yerli ve birçok yabancı halk oyunları topluluğu; gösteriler sergiliyorlar.Bunların dışında, sportif etkinlikler var. Bunlar: yamaç paraşütü, rafting-cross, su sporları, atletizm, bisiklet, plaj voleybolu, basketbol, futbol, tenis ve masa tenisi. Ayrıca: yöreye özgü yarışmalar düzenleniyor. Bunlar ise: dik hızarda tahta biçme, aykırı hızarda odun kesme, dibekte mısır ayıklama, fındık ayıklama, çay toplama, en iyi hamsili ekmek ve lazböreği yapma, halat çekme, bilek güreşi ve amatör ses yarışmaları.
Yazının başında da söylediğim gibi, güzel etkinlikler var, mutlaka ilginizi çekecektir.
NE YENİR
Yörede: hamsinin yeri bir başka. Hamsi her alana girmiş. Hamsi tavasının yanında, hamsili ekmek, hamsi kuşu, hamsi köftesi, sebzeli hamsi, hamsi çorbası, hamsi buğulaması gibi. Bunun dışında birçok yemekte de hamsi, temel madde olarak kullanılıyor.
NE SATIN ALINIR
Arhavi’den, yine birçok çay fabrikası bulunması nedeniyle gerek kendiniz ve gerekse yakınlarınız için hediyelik çay alabilirsiniz.
GEZİLECEK YERLER
ÖZGÜRLÜK ANITI
Atatürk ve Gençlik Parkı içindedir. Anıtta iki tane figür var, bunlar kolunda atmaca tutan Karadeniz uşağı ve zeytin dalı tutan Karadeniz kızıdır. Atmacanın bağımsız olarak kolda oturtulmasıyla dostluk ve güven teması işlenmiştir. Vahşi kuşun bile sevgi ile nasıl uysallaştığı anlatılmaya çalışılmıştır.Erkek ile el ele tutuşmuş Laz kadınının zorluklara karşı eşiyle birlikteliğini ve bu beraberliğin en temel göstergesi olan sevgi ve sadakat duygusu anlatılmıştır. Karadeniz kızı, çay yapraklarından oluşan demeti, zeytin dalı misali sol eliyle yukarıda tutmasıyla barışı, sevgiyi ve aynı zamanda da yöre ekonomisini temsil ettiği anlatılmaktadır.
CİHA DAĞI VE KALESİ
Ciha dağının silüeti: Arhavi ilçesinin logosu olarak kullanılıyor. Ancak: herhangi bir onarım veya restorasyon görmemesi nedeniyle, bugün harap durumda. Özellikle: Ciha dağı; 1970 li yıllarda Milli Park’a dönüştürülmek istenmiş, ancak tasarı yürümemiş.
ORTACALAR MERKEZ CAMİSİ
Kapının üzerinde bulunan kitabesine göre: 1757 yılında yapıldığı görülmektedir. 1908 yılında ise, ahşap tavan ile birlikte, ahşap minberi yapılmıştır. 1955 yılında, minaresi eklenmiştir. Kısmen onarım geçiren cami, ibadete açıktır.
ORTACALAR ÇİFTE KEMER KÖPRÜSÜ
Ortacalar, bucak merkezine 25 km. kala, Arılı-Küçükköy yol ayrımındadır. Buraya giderken takip edeceğiniz yol boyunca, maalesef eşsiz orman güzelliklerini baltalayan taş ocakları ile çirkinleştirilmiş. Tam yeşillikleri görmeye alıştığınızda, birdenbire ortam değişiyor.Evet, köprüye ulaştığınızda: birbirine dik gelecek şekilde planlanan, iki köprüden meydana gelmektedir. Her ikisi de tek gözlü ve yolunun eğimli olduğu taş köprüler gurubuna girmektedir. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber, tahminen 250 yıllık olduğu düşünülmektedir. Osmanlılar tarafından yapıldığı biliniyor. Göze hitap eden, harika bir estetiği olan taş köprü, görülmeye değer tarihi eser.
METRUK KİLİSE
Bu kilise yapısı: Cumhuriyet döneminde sinema olarak kullanılmış. İsmi: iyi sinema. Ama daha sonra yanmış. Yanan bu iyi sinema, yani Rum kilisesi daha sonra kullanılmamış.
MENÇUNA ŞELALESİ
Önce, çifte köprüye 15 km. lik asfalt bir yolla gidiliyor ve sonra 3 km. stabilize bir yol ile Kamilet Vadisine gidiliyor. Bu yol: Kamilet vadisinin muhteşem görüntüsü eşliğinde, yaklaşık iki saatlik bir yürüyüş sonunda, Mençuna şelalesine tırmanmak üzere, tahta köprüden vadinin öbür yanına geçiliyor. Sonra, yokuş bir dağ yolu ve tadına doyum olmayan bir yürüyüşten sonra, şelaleye varılıyor. Yani, yaklaşık 3.5 saatlik bir yürüyüş gerekiyor.